
Title | : | Yabanın Tuzlu Ekmeği |
Author | : | |
Rating | : | |
ISBN | : | - |
ISBN-10 | : | 9789753427821 |
Language | : | Turkish |
Format Type | : | Paperback |
Number of Pages | : | 320 |
Publication | : | First published October 1, 2010 |
Tıpkı Auerbach gibi uzun yıllardır İstanbul'da yaşayan Martin Vialoun'un hazırladığı bu seçkiyle, Auerbach'ın bir kısmına sadece Türkçede ulaşılabilen on dört yazısını ve bir kısmını İstanbul'dan yazdığı birkaç mektubunu Türkiyeli okurların gündemine taşıyoruz. Bu yazılarda Auerbach, Montaigne, Pascal, Montesquieu, Voltaire, Vico ve Rousseau gibi düşünürlerin çalışmalarını, Dante, Flaubert, Stendhal ve Proust gibi yazarları, Mimesis'te de kapsamlı bir biçimde ele aldığı gerçekçilik meselesini ve son dönemlerde çok tartışılan "dünya edebiyatı" kavramını incelikli bir biçimde ele alıyor. O zamanki hayatını ve düşünsel ilgilerini yansıtan mektuplarının, özellikle de Walter Benjamin'e yazdığı ve Türkiye'nin o zamanki siyasal konumuna dair kısa ama tok gözlemler içeren mektubun özel bir ilgiyi hak ettiğini düşünüyoruz.
Martin Vialon da seçki için yazdığı kapsamlı sunuş yazısında Auerbach'ın hayatını, eserlerini ve mirasını değerlendiriyor.
Yabanın Tuzlu Ekmeği Reviews
-
Filolojinin yanı sıra bana kalırsa edebiyat eleştirisinin, kuramının ve edebiyat sosyolojisinin en önemli isimlerinden Auerbach'ın "Mimesis" ve "Seküler Dünyanın Şairi: Dante" adlı başyapıtlarını tamamlayacak bir derleme "Yabanın Tuzlu Ekmeği". Özellikle Walter Benjamin'e, Martin Hellweg'e ve Johannes Oeschger'e yazdığı mektuplar Kemalist devrim sürecinin Türkiye'deki kültür ortamına yansımaları ve Doğu-Batı kavramsallaştırmaları üzerine epey "içerden" bir bakış atıyor. Burjuva kültürünün tarihsel kırılmalarını Ortaçağ'dan gününe getirerek ele aldığı denemeleri ise özellikle "dünya edebiyatı" gibi başlıklarda çığır açıcı özelliğe sahip. Edebiyat üzerine düşünen herkese şiddetle tavsiye.
-
Bu kitap üzerinde tam anlamıyla bir sistematik okuma yapabilmek için ciddi bir entelektüel birikim gerekiyor. Kesinlikle üst okuma niteliğinde bir kitap. Çevirmenler bazı noktalarda yetersiz kalmışlar, bunu Almanca bildiğini iddia ederek atıp tutan birisi olarak değil, çeviriyle alakası olan, bu alanda okuyan biri olarak söylüyorum, kaldı ki Auerbach kitabı yazarken yoğun olarak Fransız dilini kullanmış. Okuduğum üniversitede öğretim üyesi olan Martin Vialon’u ve sosyal bilimler alanındaki yapıtları dilimize aktarmak konusunda kararlı bir seferberlik halinde olan Metis Yayıncılık’ı tebrik etmeden geçmemek gerekiyor.
-
Gördüğüm kadarıyla ilk yorumu ben yazıyorum. Kitabın dili kullanılan edebiyat akımları yüzünden oldukça ağır. Kitapta bölüm bölüm anlatılan ve sadece ismini bildiğim Fransız yazarlar hakkında detayları öğrenmek hoşuma gitti.